CIDDE SAHILINDE PARÇALANAN GEMI ENKAZININ KÂBE İÇIN SATIN ALINIŞI
Ficar kavgasından onbeş yıl sonra,[91] Peygamberimiz (a.s.)a vahiy ve peygamberlik gelmeden beş yıl önce,[92] kendilerinin otuzbeş yaşında bulunduğu sırada;[93] Rum tüccarlarından birinin,[94] yapı ustası[95] ve marangoz olan[96] Bakom’un[97] gemisini,[98] çıkan şiddetli bir rüzgâr,[99] o zaman Mekke’nin Cidde tarafından iskelesi olan Şuaybe’ye doğru sürüklemiş,[100] gemi orada karaya çarparak parçalanmıştı.[101]
Geminin yükü, ak, yumuşak düz taş ile, kereste ve demir gibi inşaat malzemeleri idi.[102]
Bunları, Rum kralı, Habeşe’de[103] Farsların yıktı ki arı, [104] yeniden yapılacak kilise için, Mimar Bakom’la birlikte,[105] Mısır’dan, Kulzum denizi yolu ile göndermişti.[106]
Rum tüccan, Kureyşîlere adam salıp, İbrahim (a.s.)ın Beyt’ini yapmaları için gereken usta, marangoz ve keresteyi sağlamakta kendilerine yardımcı olacağını bildirmişti.[107]
Kureyşîler geminin parçalandığını işitince,[108] Velid b. Mugîre ve Kureyş’ten bazı kişiler, [109]hayvanlarına binip,[110] parçalanan geminin yanına gittiler, [111] tahtalarını satın aldılar.[112]
Kendileriyle birlikte Mekke’ye gelmesi için, Bakom’la konuştular.[113]
Gemi tayfalarının da, Mekke’ye girip, yanlarında bulunan metalarını onda bir vergi ödemeksizin satabileceklerini bildirdiler.
Halbuki, Araplardan, Rumların memleketlerine giren tüccarlardan onda bir vergi alındığı gibi; Rum tüccarlarından Mekke’ye girenlerden de onda bir vergi alınırdı.[114]
Bakom, Kureyşîlerle birlikte Mekke’ye geldi.[115]
Kureyşîler, satin alıp getirdikleri gemi tahtalarıyla Kabe’yi tavanlatmak için hazırlandılar.
Mekke’de Kıbti (Mısırlı) bir marangoz da bulunuyordu.[116]
Kureyşîler:
“Rabbimizin Beyt’ini, şu geminin enkazıyla yeniden yapsak!” dediler.[117]
Kabe’yi yıkıp yeniden yapmak hususunda görüş birliğine vardılar. [118]
Bu hususta yardı m laştılar ve bağışlarda bulundular.[119]