Buhârî’de, Ebû Hüreyre’den rivayet edilen bir hadiste Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurulmaktadır:
إِنَّ فِي هَذِهِ الْحَبَّةِ السَّوْدَاءِ شِفَاءٌ مِنْ كُلِّ دَاءٍ إِلاَّ السَّامَ
“Şu habbe-i sevdâ, yani çörek otu var ya, ölümden başka her derde devadır.”1
“Her dert” tabiri, Arapça’da kesretten kinaye olarak söylenmektedir. Bununla beraber çörek otu, esaslı bir tahlile tâbi tutulsa ve üzerinde ciddî araştırmalar yapılsa, kim bilir nice hastalıklara çare olduğu ortaya çıkacaktır.
Hadis-i şerifte bilhassa iki hususa dikkat çekiliyor:
Birincisi: Çörek otunun şifalı yönü.
İkincisi ise: Onun bile ölüme çare olmayışı.
Biz, yine meselenin ilmî plânda tahlilini o sahanın uzmanlarına havale edip sadece hatırımıza gelen bir iki hususu kayda almaya çalışalım:
Hastalıkta, bilhassa nekahet döneminde bol protein çok önemlidir. Ancak bunun yanında kalori ve vitamin zenginliği ve tabiî hazmın kolay olması da aynı ölçüde ehemmiyetlidir. Zannediyorum, hastalık döneminde hekimlerin tavsiye edeceği şeyler de bunlardır. Evet, hastanın yiyeceği şeyler bol proteinli, bol kalorili ve hazmı kolay şeyler olmalıdır ki, hasta bir taraftan kaybettiği gücü kazanırken diğer taraftan da hazımda güçlük çekmesin.
Bugün ilmî araştırmalar ispat etmiştir ki, bütün bu hususiyetler çörek otunda mevcuttur. Bu mevzuda denenmiş, netice alınmış o kadar çok müşahhas misal var ki, saymakla bitmez… Bu demektir ki, Allah Resûlü, kat’iyen ezbere konuşmuyor. Konuştuğu aynen vâki oluyor ve neticeler, hep O’nu tasdik ediyor.
Dipnot:
- Buhârî, tıbb 7; Müslim, selâm 88-89.