KÂBE’NIN KUREYŞLILER TARAFINDAN YENIDEN YAPILIŞI
Peygamberimiz (a.s.)ın atası, büyük peygamberlerden İbrahim (a.s.)ın oğlu İsmail (a.s.)la birlikte yapmış olduğu Kâbe’nin[69] yüksekliği dokuz arşındı.[70]
Ne tavanı vardı, ne de duvarları örülürken çamur kullanılmıştı. Sadece, taşlar, birbiri üzerine dizilmişti.[71]
Peygamberimiz (a.s.)ın atalarından Kusayy, Kabe’nin duvarlarını yeniden ördüğü gibi; onu, devm ağacının tahtaları ve kabuklan soyulmuş kuru hurma dallarıyla da, tavan I atmıştı.[72]
Kureyşîler Kabe’yi yeniden yapmadan önce de, Kabe, taşlarla, çamursuz olarak, taşlar üstüste dizilmek suretiyle yapılmış bulunuyordu.[73]
Bir kadının Kabe Hareminde buhurdanlıkta öd ağacı yaktığı sırada buhurdanlıktan sıçrayan bir kıvılcımdan, Kabe’nin kat kat olan örtüsü tutuşup tamamen yanmış,[74] bu yüzden, duvarlar da her taraftan gevşeyip çatlamış bulunuyordu.[75]
Mekkelilerce Arim selleri diye anılan ve ardarda gelen sellerden çok daha büyük,[76] iki dağ arasını dolduran,[77] Mekke’nin yukarı tarafından gelen[78] birsel de Kabe’nin içerisine girerek duvarları büsbütün çatlatın iş,[79] Kabe yıkılacak diye,[80] Kureyşîleri son derece korkutmuştu.[81]
Kabe’deki kuyunun içinde saklanagelirken[82] çalınan[83] birtakım zinet eşyasıyla, altından yapılmış, üzeri incili ve cevherli geyik heykelleri,[84] Huzaa kabilesinden Müleyh b. Amr oğullarının azadlı kölesi Düveyk’in yanında bulunup, ceza olarak kendisinin eli kesilmişti.
Bunun için, Kureyşîler; Kabe’nin duvarlarını onarıp sağlamlaştırmak ve üzerine de tavan çatmak istiyorlar,[85] fakat, onu yıkmaya kalkar1arsa[86] azaba uğrayabileceklerinden de[87] korkuyorlar,[88] Kabe’nin işini aralarında istişare ediyorlar,[89] kararsızlık içinde bulunuyorlardı.[90]