
Kadir Gecesi kesin olarak Ramazan’ın 27. gecesi olduğu net değil; neden bu geceyi değerlendiriyoruz?
Değerli kardeşimiz,
Kadîr–i Mutlak Hazretleri, ümmete rahmet için Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın hangi gecesi olduğunu açıkça bildirmemiştir. Malumdur ki Cenab–ı Hak şu imtihan dünyasında çok mühim şeyleri gizlemiştir.
İnsanın ecelini ömrü içinde, makbul veli kullarını insanlar içerisinde ve ism–i a’zamı esma–i hüsna içinde gizlemiştir.
Aynı şekilde cuma günü içinde icabet saati, beş vakit namaz içinde salât–ı vustâ, bütün ibadetler içinde rızayı ilahî, zaman içinde kıyamet, hayat içinde ölüm ve Ramazan günleri içinde Kadir Gecesi gizlenmiştir.
Bunlar gizli kaldıkça, sair efrad dahi kıymetdar kalır, ehemmiyet verilir. Üstad Bediüzzaman, “bazı şeylerin bazı şeyler içinde gizlenmesinin hikmetinin, o şeyin diğer fertlerini de kıymetlendirmek olduğunu ve eğer bu gibi özel şeyler açıklanırsa, diğer şeylerin değerden düşeceğini” belirtir.
Bilindiği üzere: Peygamberimiz (asm), bu gecenin Ramazan’ın son on veya yedi günündeki tek gecelerden (21, 23, 25, 27, 29) birisi olduğunu söylemiştir. Ancak 27. gecesi olduğunu belirten hadîs–i şerifler, ekserî âlimler tarafından büyük kabul görmüş ve bütün İslâm âlemi de bunu benimsemiştir. Bu benimseme ile alâkalı, Bediüzzaman Hazretleri’nin yorumu şöyledir:
“Yarın (27.) gece Leyle–i Kadir olma ihtimali çok kuvvetli olmasından bir kısım müçtehidler, o geceye Leyle–i Kadri tahsis etmişler. Hakiki olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor. İnşallah hakiki hükmünde kabule mazhar olur.”(bk. Şualar, On Dördüncü Şua)
Selam ve dua ile…