KUREYŞ MÜŞRIKLERININ EBU TALIB’E GÜLÜNÇ BIR TEKLIFLERI
Kureyş müşrikleri; Ebu Talib’in Peygamberimiz (a.s.)ı yardımsız bırakmaktan ve kendilerine teslim etmekten kaçındığını ve bu uğurda kavminden ayrılmayı ve onlara düşman olmayı bile göze aldığını anladıkları zaman, Umâre b. Velid b. Mugîreyi Ebu Talib’e götürdüler[93] ve:
“Sen, bizim içimizde, seyyidimiz ve üstünümüzsün![94]
Bu Umâre b. Velid b. Mugîre, Kureyş gençleri içinde en güçlü, en yakışıklı[95] bir gençtir.
Sen, bunu al! Kendisinin aklından ve yardımından yararlan!
Kendine, onu oğul edin! Senin olsun!
Senin dinine, baba ve atalarının dinine karşı olan, kavminin topluluğunu bölen, akıllarını akılsızlık ve beyinsizlik sayan şu kardeşinin oğlunu bize teslim et, öldürelim!?
İşte, sana adam yerine adam!” dediler.[96]
Ebu Talib:
“Vallahi, siz bana ne kötü şey teklif ediyorsunuz?![97]
İnsaflı davranış bu mudur?!
Vallahi, siz bana hiç de insaflı davranmıyorsunuz.[98]
Siz bana oğlunuzu vereceksiniz, ben onu sizin için besleyeceğim.
Ben oğlumu size vereceğim, siz ise onu öldüreceksiniz, öyle mi?[99]
Vallahi, bu hiçbir zaman olur şey değildir![100]
Eğer dişi devenin kendi yavrusundan başkasının üzerine titreyebileceği vâki olsaydı, oğlumu size verir, sizinkini alındım![101]
Siz önce bana kendi oğullarınızı verirsiniz, ben onları öldürürüm!
Ancak o zaman, ben de size onu verebilirim!” dedi.
Kureyş müşrikleri:
“İyi amma, bizim çocuklarımız onun yaptığını yapmıyorlar ki” dediler. Ebu Talib:
“Vallahi, o, sizin çocuklarınızdan daha hayırlıdır” dedi.[102]
Mut’im b. Adiyy:
“Vallahi, ey Ebu Talib! Kavmin sana çok insaflı davrandı.
Onlar senin de hoşuna gitmeyen şeyden seni kurtarmak için çalışıyorlar, ama senin onlardan gelen hiçbir şeyi kabul etmediğini görüyorum!” dedi. Ebu Talib:
“Vallahi, onlar bana hiç de insaflı davranmadılar.[103]
Bu mu iyi ve sağlam görüş, akrabalık gayreti güdüş?! Ne kadar uzak[104]
Anlaşılan, beni küçük düşürmek için sen de onlarla birleşmiş, bana karşı onlara yardıma karar vermişsin.
O halde, sen de dilediğini, elinden geleni yap!” dedi .[105]